KESK’in Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik açıklaması, KESK’in gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Din-Diyanet ve milletimizin inançlarıyla kavga etmekten geri durmayan, milletimizin dini değerlerine saldırmaya devam eden KESK, şimdi de LGBT’ci örgütlerin avukatlığına soyundu.
KESK, ‘Diyanet İşleri Başkanı suç işliyor, iktidar suça destek çıkıyor!’ başlığıyla yaptığı açıklamada, cuma hutbesinde Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın eşcinselleri, HIV ile yaşayanları ve evlilik dışı ilişkileri hedef alan, adeta yaşanan salgın için günah keçisi ilan eden söylemleri açıkça halkın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef göstermekle suçladı.
KESK yaptığı açıklamada Anayasamızın 10. Maddesinde herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunu belirterek, Diyanet İşleri Başkanının hutbesinde yer alan ifadelerin, söz konusu maddede düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, Ceza Kanunu’nun 122. maddesinde yer alan nefret ve ayrımcılık suçunu teşkil ettiğini iddia edecek kadar ileri gitmiştir.
KESK, milletimizin dini değerlerine saldırdıkça toplumun gözünden düşmeye devam ediyor. Her konuda olduğu gibi bu konuda da ahlaksız LGBT’cilerden yana saf tutmuştur. Hiç utanmadan ve sıkılmadan dinimizce yasaklanmış cinsel yönelimleri hak olarak tanımlayabilmiştir. İnanç ve itikatla başlayan sorunlarını, ahlaksız LGBT’cilerle iş birliğine kadar götürebilmişlerdir.
Sürekli milletimizin değerlerini aşağılayan bu hadsizler, daha önce de yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim için “1400 yıl önceki köhnemiş fikirler” ifadelerini kullanarak, içlerinde barındırdıkları kin ve öfkelerini daha önce de kusmuşlardı. Din, vatan ve millet için cephede savaşarak şehit olan Mehmetçiklerimize bir kez olsun rahmet okuyamayanlar, LGBT örgütleri için avukatlığa soyunmuşlardır.
Mil-Diyanet Sen olarak daha önce de belirttiğimiz gibi, İnsan Hakları derneği, Ankara Barosu ve şimdi de KESK, bu hadsiz açıklamaları, maalesef İstanbul Sözleşmesi’nden alarak yapmışlarıdır. İstanbul Sözleşmesinden aldıkları cesaretle, LGBT benzeri dernek, baro ve örgütlerin sosyal medya mecralarında ve internet televizyonculuğu vasıtasıyla ailelerimizi ve çocuklarımızı dinamitledikleri yetmiyormuş gibi, Diyanet İşleri Başkanı hakkında LGBTİ' lere yönelik nefret söyleminde bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmaları ve KESK’in yaptığı destek açıklaması, İstanbul Sözleşmesi’nin derhal lağvedilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Milli ve manevi konularda gerçeği söylemekten asla çekinmeyen, ‘önce ahlak ve maneviyat’ prensibini benimseyen MİL-DİYANET SEN olarak; KESK’in yaptığı bu talihsiz açıklamaları kınıyoruz. Her daim Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve Başkanının yanında olduğumuzu tekrar vurguluyoruz. KESK’in yaptığı bu şerir açıklamaya karşı milletimizi her zaman olduğu gibi yine dinine, diyanetine ve değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz.
Mil-Diyanet Sen Yönetim Kurulu